Geri
Kitapların İyileştirme Gücü

Kitapların İyileştirme Gücü

Kitapların İyileştirme Gücü

0.0
PUAN
0
İNCELEME
1
ALINTI
BİR SÖZ, KALBİN EN SESSİZ YERİNE DOKUNUR.     'Kitapların İyileştirme Gücü', kitapların ve kelimelerin iyileştirici gücünü anlatan 53 kısa denemeden oluşuyor.   Yorgun bir akşamda, kendini eksik hissettiğin bir sabahta, bir kitap sayfasında karşına çıkan tek bir cümle seni yeniden ayağa kaldırabilir.   Hwang Bo-reum’un sıcak ve içten diliyle yazılmış bu kitap; kalbini dinlendirmek, kendine yeniden yaklaşmak isteyen herkes için bir davet.   Çünkü bazen, iyileşmenin yolu bir sözden geçer.(Tanıtım Bülteninden)

Henüz inceleme eklenmemiş.

Bu kitabı yeni okudum yaptığım güzel bir yolculuktu beğendim ama bi masal çok dikatimi çekti kitapta ismi bir aşk masalı kısacası şöyle anlatır

Kocaman bir ülkeyi kadın bir hükümdar yürütürmüş bu
Bu güzel Kadın hükümdar yakışıklı şehzadeler bekleyip evleneceğine hükümdarın tek istediği herkesin mutlu olup dert sahibi olmamasıymış her yere memurlar atar insanların derdine derman olurmuş bir gün seyhatan saraya döndüğünde Melike kapıda sararan bir derbis görmüş başyardımcısına göre derde ne ymis derman olalım derviş bir derdinin olmadığını döylemis önünden geçen insanlar bu yakışıklı güzel dervişin önüne hep altınlar bırakırmış Melike kederlenmis ülkesinde dertli bir var derman olamzmış derviş günden güne sararıp soluyormuş Melike artık perde arkasından bütün gün dervişi izlermis bir gün servisle göz göze gelmişler Melike işin aslını anlamış ve sarayına çağırmış
Derviş Melike'nin karşısındı da çok sararıp kalmıs melike önce ona hazinelerini sonra güzel kadılarla evlenmesini sonra tahtını ama derviş hiç birini kabul etmemiş
O zaman melike, dervişin yüzüne uzun uzun bakmış, baktıkça soluk yanakları al al, renksiz dudakları nar gibi olmuş. Koyu kahverengi gözlerini bir ışık sarmış. Dervişin de yüzü kızardıkça kızarır, gözleri yandıkça yanarmış. Bu sefer genç kadın gözlerini yere çevirmiş, hafif, titrek bir sesle:

-Anladım derviş- demiş, -içini yakan derdi, yüreğini saran hasreti anladım. Ne istediğini biliyorum. Söyle, o da senin olacak derviş bunu duyunca daha çok sararıp solmuş ve bir ah çekip yere yığılmış
Ne talihsiz adam!- demiş. -Tam muradına ereceği anda öldü!-

Gözlerini dervişin yüzünden ayırmayan melike:

-Sus!- demiş. -Ondan daha talihli insan var mı? Asıl bahtiyar, bir ömür boyunca hasretini çektiği şeye kavuşan değil, ona erişeceğini anladığı anda, saadetinin en yüksek noktasında bir ‘Ah!’ diyerek düşüp ölebilendir.-